Saat üç. Eğer saat üçse yapılacak şeyler kısıtlıdır. Ya çok erkendir bir şeylere başlamak için ya da geç kalınmıştır çoktan. Bunu herkes duymuştur ve hak vermiştir hatta. Peki hiç hayatınızın saat üçüne denk geldiğiniz oldu mu? Öyle bir anda ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye fırsatınız kalmaz. Durmak yapabileceğiniz en iyi iştir o an. Hiç kımıldamadan arkada kalanlara el uzatmadan, öndekilere de atılmadan. Sanki tüm düzeni bozmuşçasına sabit kalarak. Ruh geridekilere bakıp tekrar onları istemez, ilerdekilere hazır hissetmez. Saat üçtür. Zaman hem erkendir hem geç. Bu bekleme noktasına nefes penceresi de denebilir. Gelip geçenlerin ağırlığından kurtulmanın, yeni geleceklere yer açmanın saatidir. Ömrün en stabil geçen bu anları düşüncelerle en fazla yüzleşilenidir. Çünkü o büyük dönüm noktasına sonunda ulaşılmıştır. Seçimlerin vaktidir. Ya kendini bulursun bu noktada, ya da tamamen kaybedersin. Hayatın boyunca aradığın şeyi bulman için sana verilen düşünme molası gibi. Saat üç ise insa